İşte Ellerim :)

İşte Ellerim :)
Parmak boyası ve dayanılmaz keyfi

Geçmiş Zaman Olur ki...

2 Ekim 2011 Pazar

Çizgiromanın ve çizgiroman tutkunlarının başı sağolsun!

Okul yıllarının en değişmez heyecanlarından birisiydi ders kitaplarının arasına çizgi romanları gizleyerek okumak. Şimdi düşününce, o kadar boş zaman ve farklı mekanlar varken illa da evde, okulda bir kitabın arasına sokup da okumayı zorlamanın nedenini anlayamıyorum. Belki de yakalanma korkusu, bunları okumayı daha bir heyecanlı hale getiren efekt gibiydi. 


Tommiks, Mandrake, Teksas, Zagor, Mister No, Kızılmaske, Teks vb. vb.... Bu çizgi romanların çoğu Amerika kıtasında geçtiği için yazarlarının da Amerikalı olduğunu sanmıştım uzun yıllar. Hatta anlatılan hikayelerden edindiğim bilgilerle yerliler, İngiliz askerleri, sömürgecilik, Amerikan yurtseverliği ve kahramanların yaşantıları gibi engin bir kültür birikimine bile sahip olmuştum!  Daha sonraları çizgi romanların yerini yerli çizgi mizah dergileri almış olsa da, kitap arasında okuma gerçeği hiç değişmemişti. Okunmuş dergileri takas etmek ya da okumadıklarımızı daha ucuza edinmek için kaldırımlarda tezgahlar açar, elimizdeki üç-beş kuruş harçlığı "en verimli" şekilde değerlendirirdik..


Artık yeni nesil bu keyfi pek yaşamıyor. Çocuklar kitap kokusunu içlerine çekmeden TV'lerden yayılan çizgi film seslerinde kaybolup gidiyorlar. Hayal gücünü öldüren, şiddeti normalleştiren, her anormal durumda şiddet dilini kullanan Japon ve Amerikan çizgi filmleri evlerimizin içine şiddeti sokuvermiş durumda. (Bu arada meşazımızı da verdik!) Hoş, çizgi romanlarda da şiddet sahnelerinin çizimleri vardı ama bu konudaki ileri (!) teknikleri de ancak biz hayal edebilirdik. Babamdan bana çizgi roman almasını istemiştim de elinde o dönem yine çok popüler olan "Ayşegül" serisinin birkaç kitabıyla çıkagelmişti. Meğer gidip önce öğretmenimle konuşmuş... Ve eve bir daha resmi olarak çook uzun bir süre giremedi çizgi romanlar. Yalnız, hatırlıyorum, kızılmaske yeni çıkmıştı ve her sayının ardında çıkartmalar veriliyordu, onları almıştım sıkılana kadar bir süre...


İşte, bu kahramanların çoğunun çizeri olan kişi Sergio Bonelli hayata gözlerini yumdu geçtiğimiz hafta. Çizgiroman tutkunları, ama özellikle de Zagor ve Mister No hayranları yasta. demiş blog yazarı Ziyaver Şencan. Bonelli hakkındaki bulabildiğim en kapsamlı yazıyı yazdığını göz önüne alırsak, gerçek bir çizgi roman okuru/tutkunu olduğunu düşünüyorum bu arkadaşın. Şu haberin uzunluğuna bakınca insanın Oscar ödülü veresi geliyor Ziyaver arkadaşa...

İlgilenenler için 2001 Mart ayında kendisi ile yapılmış bir röportaj buldum.


Görsel ve elektronik iletişimin neredeyse tek iletişim yolu olmaya başladığı günümüzde gidenlerin yerine birileri çıkıp da 2. hamur kağıda basılıp satılacak, ders kitaplarının arasına saklanarak okunacak çizgi romanlar yazar mı acaba?

Rahat uyu Sergio usta. Gittiğin yerde kahramanların sana sahip çıkacaklardır mutlaka!






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu yazı için yorumlarınızı ekleyebilirsiniz..