İşte Ellerim :)

İşte Ellerim :)
Parmak boyası ve dayanılmaz keyfi

Geçmiş Zaman Olur ki...

25 Ekim 2011 Salı

KABAKULAK ÖDÜLLERİ!!!

Eskiden satın aldığımız bir mal ya da hizmetle ilgili sıkıntımız olduğunda kapı kapı dolaşıp derdimizi anlatabilecek bir yetkili arar, şansımız varsa bizi dinlemeye tenezzül eden birisine derdimizi anlatır ve yanıtlanacağından hiçbir zaman emin olamayacağımız bir dilekçe bırakıp beklemeye başlardık.


Artık iyi firma olmanın gereklerinden birisi "Çağrı Merkezi" kurmak oldu. Derdin mi var, açıyorsun telefonu. Karşına çıkan kişiye, gerçek yetkili olmadığını bildiğimizden midir nedir, içimizden ne geçiyorsa saydırıyoruz. Tek kıstas bizim bu merkeze ulaşmak için telefon başında ne kadar beklediğimiz, ne kadar sinirli olduğumuz, sorunumuzun ne kadar sürdüğü. Karşımızdaki kişi ne kadar ezilip büzülür, alttan alırsa o kadar kabarıyoruz. Nasıl alttan almasınlar ki, her konuşma kayıt altına alınıyor (kalite standartları gereği; her ne ise...), ters bir yanıt verirlerse işlerinden olmaları an meselesi...

Günlük hayat akışımızda yüz yüze hiç gelmediğimiz, hakkımızda kimi bilgileri bilen ama annemizin kızlık soyadının iki harfinden fazlasını bilmeden kimi işlerimizi telefonda bizim için yapan çağrı merkezlerinde çalışan insanlar "var". Gerçekten var böyle bir çalışan insan grubu. Ve çalışma koşullarından çok rahatsızlar. Bizimle neşeli ses tonuyla konuşmak, sorunlarımızı çözmek, sorularımıza mantıklı ve bizim anlayacağımız  açıklıkta yanıtlar vermek ve hakaretlerimize karşılık vermeden katlanmak için 24 saat telefon başında bizi bekliyorlar. Sanırım bizlerden çektiklerinden daha fazlasını işverenlerinden çekiyorlar. Ki, çektikleri "tak" ettiği için işverene karşı "mobbing" davası açmışlar, devam ediyor!!

Besi çiftliklerinden ne farkı var?
Çağrı merkezi çalışanları http://www.gercegecagrimerkezi.org/ adlı bir internet sitesi aracılığı ile seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Yurdum insanının kapılıp gittiği ayrımcılık ve kaba milliyetçilik akımı karşısında aklı selim bir ses olarak kalabildiklerini gösteren şu satırlar ile deprem üzerinden yaşanılan ırkçılığa tavırlarını koymuşlar. "Sosyal medyada ve medyada yardıma ihtiyacı olan insanların Kürt olduklarının vurgulandığına şahit oluyoruz. İnsanım diyen hiç kimse bu hesapları yapmamalı ve hatta aklının ucundan bile geçirmemeli. Odaklanmamız gereken yegane düşünce enkaz altında ve çadırlarda bizden yardım bekleyen insanlara yardım etmek olmalı."


2007 "en iyi çağrı merkezi ödül töreni"
2006 yılından beri verilen "en iyi çağrı merkezi" ödüllerine alternatif olarak "kabakulak ödülleri" yarışması düzenlemişler ancak, Van'daki deprem nedeniyle töreni iptal etmişler. Gerekçelerini de şöyle açıklamışlar: "Tören organizasyonu için harcayacağımız enerjiyle depremzedelere yardım ulaştıracağız."

Kabakulak Ödülleri
Seslerini duyurmak için kabakulak ödülleri sayfasını herkesin ziyaret etmesini ve oy vermesini bekliyorlar. Belki sıcak bir kahve de ısmarlarlar. Ne dersiniz, birlikte uğrayalım mı?

Çağrı merkezlerinde bir hayalet!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu yazı için yorumlarınızı ekleyebilirsiniz..