İşte Ellerim :)

İşte Ellerim :)
Parmak boyası ve dayanılmaz keyfi

Geçmiş Zaman Olur ki...

3 Kasım 2010 Çarşamba

DENİZ'in Halleri


Vay be... Liseden mezun olalı 30 yıl olmuş. 30 ekim akşamı Çeşme Sisus Otel'de dönem arkadaşları ile toplandık. Sanki birkaç gün önce ayrılmışız gibi kaynaşıverdik, muhabbetlerimiz kaldığı yerden devam etti. Eski günleri konuştuk, kaybettiğimiz arkadaşlarımızı andık, daha sık bir arada olmak için çaba göstermeye söz verdik. Toplantının gerçekleşmesi için emeği geçen arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.



Bu toplantının en karlı çıkanı ise minik oğlum Deniz oldu. Hem yemeğini yedi hem de deliler gibi oynadı. Sadece, hava soğuk olduğundan havuza giremediği için kahroldu...
Bu arada yaşanan iki olay var ki, unutmamak gerek. Kendi aklımıza yazıp ileride hatırlamak istesek de zamanla unutuluyor. 




Bar sohbeti....

Barmaid sorar:
  • Kaç yaşındasın?
  • Dört. Peki ya sen?
  • Yirmibir
  • Tüh be...
  • Hayrola, neden öyle dedin?
  • Yaşıtım olsaydın kız arkadaşım olabilirdin...


 
Otel müdürüyle...

Otelin orasına burasına teklifsizce dalan Deniz, sonunda müdürle burun buruna gelir. Kapalı olan bir alana girmesinin yasak olduğu söylenince annesine şikayete gelir ve tekrar dışarı koşar. Gene müdür... Sen kimsin, ne yapıyorsun, okula gidiyor musun vb. Sohbetinden sonra konuşma şu şekilde sürer..
  • Oteli beğendin mi?
  • Evet.
  • Burada kalmak ister misin?
  • Evet, ama...
  • ...Ama yarın gideceksiniz.
  • Ben burada çalışabilirim.
  • Sen daha küçüksün. Neler yapabilirsin?
  • Ben her işinizi yaparım. Her şeyi bilirim. Bana güvenebilirsiniz.
  • Peki yarın saat 9'da gel işe başla..
  • Ölene kadar çalışırım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu yazı için yorumlarınızı ekleyebilirsiniz..