İşte Ellerim :)

İşte Ellerim :)
Parmak boyası ve dayanılmaz keyfi

Geçmiş Zaman Olur ki...

14 Temmuz 2011 Perşembe

Bir Mektup... (Banu Güven'den)

Seçim öncesi, NTV televizyonunun ağır toplarından Banu Güven programına ara vererek "erken tatil"e çıkmıştı. Bunun altında Vedat Türkali ile yaptığı ve Leyla Zana ile yapmak isteyip de kanal yönetimi tarafından engellenen söyleşiler olduğu söyleniyordu. Onunla birlikte Can Dündar'ın da aynı bahisle tatilini erkene! aldığı dillendirilmişti. Aradan geçen zaman bunun doğru olduğunu gösterdi ve Banu Güven NTV'den ayrıldı. Can Dündar'ı ise bilemiyorum.


12 Temmuzda Taraf gazetesinde yayımlanan, Tuğba Tekerek ile yapılan bir söyleşide NTV'den neden ayrıldığını anlatmış. Yaşanılanları "Seke seke giderken 'çat' duvara çarptım" diye özetleyen Banu Güven, habercilik yapmaya gazete ya da TV dışında farklı bir mecrada devam etmeyi düşündüğünü söylüyor.

İşte, şimdi karşımda "BANU GÜVEN" internet sitesi duruyor. "Yeni bir başlangıç" başlığıyla okuyuculara şöyle seslenmiş:

Herkese merhaba. Bu sayfa aslında yeni değil. Bugüne kadar eski yazılarımın toplandığı bir sayfadan ibaretti. Bugünden başlayarak güncel duruma ayak uyduracak. En azından şimdilik bir haber telaşı içinde olmayacağım burada. Biraz zamana da ihtiyacım var tahmin edeceğiniz gibi. Sayfa düzeni de şimdilik böyle. İhtiyaca göre dönüşecek. İçimden gelen, belli aralıklarla, yeri geldiğinde yapacağım röportajları ve yazacaklarımı sizlerle burada paylaşmak. İlk adımı atıyoruz. Hoş geldiniz.


Anlaşılıyor ki, daha bağımsız olabilmeyi internet üzerinden yazarak başarmaya çalışacak. Ve ilk yazısını bu sabah yüklemiş siteye. Bir Mektup. Başbakana yazılmış.

Herkesin her yerde konuştuğu, ama kimsenin açıkça telaffuz etmediği, edemediği bilinen malum gerçekleri sıralayarak başbakana şunu önermiş: Haberciler olarak içinde bulunduğumuz tablonun bu derece karanlık olmasından sizler kendinizi doğrudan sorumlu tutmuyorsanız, en azından neden böyle bir algının oluştuğunu, nerelerde hata yapıldığını tahlil etmeniz, tespitlerinizi de iletişim içinde olduğunuz medya patronlarıyla ve yönetimleriyle tartışmanız belki somut sonuçlar verebilecek iyi bir başlangıç olabilir.

Ben, Banu Güven'in durduğu çizgiye bakarak cesur bir mektup olarak değerlendirdim bunu. İnternet üzerindeki baskılar, onun sitesini de etkiler mi, göreceğiz.






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu yazı için yorumlarınızı ekleyebilirsiniz..