Ocak ayının başında Milas adliyesinden eşime!! ulaşan bir mahkeme kağıdı beni heyecanlandırmıştı. Kaybolmasın diye bir kenara koyduğum kağıdı yeterince dikkatli incelemediğimi Muğla Tabip Odası başkanı Dr. Naki Bulut "niçin Milas Adliyesine çağırıyorlar seni? olay Yatağan'da olmuştu, mahkemenin orada olması gerekirdi" dediğinde farkettim. Talimatla ifade alma çağrısıymış meğer!.
Gelen "Talimat" yazısı |
25 Ocak sabahı saat 10'a kadar poliklinik yaptıktan sonra Milas adliyesine gidip sulh hukuk mahkemesi sekreterliğine uğradım. Bir sekreter hanım Yatağandan gelen iddianameyi okuyup, bu konuda söylediklerimi kağıda döktü. Eh, Yatağan'dakilerin hakkını yememek lazım; olay gecesi karakolda olan biteni tek tek anlatıklarımı koca bir sayfaya sığdıramamış olmalarına rağmen, adliyede 5-6 satırlık bir paragrafa sığdırmayı becermişler. Yazılanları okudukça "acaba benim anımsadıklarım bir rüya mı?" diye düşünmeden edemedim. Sanki o gece yaşananları ben değil de başkası, başka bir şekilde yaşamış!! İyi kötü okuma yazması olan biri, okuduklarından anladıklarını kağıda dökse/anlatsa, aslından çok da uzak olmayan şeyler yazar herhalde. 4,5 yaşındaki Deniz bile ona okuduklarımızı gayet güzel anlatabiliyor!!
Buna da şükür; hiç olmazsa bana tekrar sorma inceliğini göstermişler!! (Tam anlayamadık da... Acaba bi daha anlatır mısın?!! :) :) )
Milas Adliye Binası |
Olan biteni aklımda kaldığı kadarıyla anlatıp yazdırdım. Aslında pek de birşey kalmamış!! Bir önceki akşam, blogda o geceyi anlattığım yazıyı birkaçkez okuyup hafıza tazeledim :) Unutmak gerçekten en iyi ilaç galiba..
İfadenin sonunda "davanın takipçisi olduğum" ibaresi konuldu. Böyle olunca, mahkemede verilecek karara itiraz etme hakkım oluyormuş aksi taktirde "hakim ne derse o..." imiş. Ha bu arada, asıl duruşma 25 Şubat tarihinde Yatağan'daymış. Muğla Tabip Odasından arkadaşlarla birlikte orada, takipte olacağız. Müsait olursanız sizleri de bekleriz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu yazı için yorumlarınızı ekleyebilirsiniz..